41.84
  
48.67
  
0.00
  
97.47

MURAT'IM-15.BÖLÜM

MURAT'IM-15.BÖLÜM

15.BÖLÜM

Bir haftaları geride kalmıştı. Murat, öksürmeye başlamıştı. Ali ve diğer arkadaşlarıyla görüşmek için Mersin’e geldi. Hakan’ın ablasına ve eniştesine teşekkür edip, yaptıkları iyilikleri hiçbir zaman unutmayacağını söyledi. Onlara hayır duasında bulunup, oradan ayrıldı. Hakan’a, geri gelmeyeceğini, şayet her hangi bir durum yoksa evine gideceğini, aksi halde kendisin yeni bir yer bulabileceğini söyleyip, helalleşti.

Murat, sözleştiği arkadaşlarıyla buluşup, onların durumlarını ve kaldıkları yerin güvenli olduğunu öğrendikten sonra, onlardan ayrılarak, Ali’yle buluşmaya gitti. Sözleştikleri yerde Ali’nin kendisini beklediğini görünce, o kadar sevindi ki, bu sevincine kendisi bile şaşırmıştı. Ali’yi kardeşten öte görüyordu. Ali’nin iyi olduğunu görmek moralini düzeltmişti.

Ali’yle buluştuktan sonra, sessiz bir yere gidip, bundan böyle ne yapacaklarını konuştular. Murat, başından geçenleri kısaca Ali’ye anlatmış, bundan böyle kendi evinden başka bir evde kalmak istemediğini söyleyip, eve gitmek istediğini söyleyince Ali, Murat’ın bu fikrine karşı çıktı.

Murat, yaşadıklarından sonra bu kararında ısrar edince Ali, Murat’ın bu kararını kabul etmek zorunda kaldı. Her ne olursa olsun, kendisini yalnız bırakmayacağını söyleyen Ali’nin bu kararı, Murat’ı sevindirmişti. O da, Ali’den, böyle bir şey bekliyordu. Ali’nin, kendisini yalnız bırakmayacağını bildiğinden, eve gitmek için bu kadar ısrarcı olmuştu.

Murat ile Ali birlikte Murat’ın evinin olduğu mahalleye geldiklerinde Ali, evin basılıp basılmadığını öğrenmek için önden gitmeyi teklif etti. Murat hasta olduğu için bu konuda ısrarcı olmadı. Sadece Ali’ye “Dikkatli ol” deyip, evi rahat görebilecek bir yerde beklemeye başladı. Şayet ev temiz ise Ali işaret verdikten sonra Murat eve gidecekti. Şayet evde polis karakolu veya herhangi bir tehlike fark ettiğinde oradan uzaklaşacaktı.

Ali, eve doğru gitmeye başlayınca, Murat da, her hangi bir şey olmaması için dua ediyordu. Kısa bir süre sonra Ali evin temiz olduğunu belirten işareti verdiğinde, Murat, rahat bir nefes alıp eve gitti. Bir hafta boyunca kapalı kalan evi havalandırmak için pencereleri açtılar.

Murat, kendi evinde olmanın rahatlığını özlemişti. Bir de ailesini özlemişti. Onları arayıp durumlarını sormak istiyordu ama ilkin ev meselesinin hallolmasını beklemişti. Ev meselesi şimdilik hal olduğuna göre, ailesini arayabilirdi. Akşam Ali’ye birlikte çıkıp, hem ailesine telefon edecekti, hem de bundan böyle kalacakları evde yiyecek hiçbir şey kalmadığı için alış veriş yapacaklardı.

Yatsı namazının ardından, birlikte evden çıktılar. Çarşıya gidip, ailesini, şehir merkezindeki postaneden aramanın daha iyi olacağına karar verdi. Bir dinleme durumunda, en azından hangi mahallede oldukları anlaşılmasın diye, bu yolu tercih etmişlerdi. Murat, ailesiyle özlem giderdikten sonra onların iyi olduğunu ve babasının evinde rahatlarının yerinde olduğunu öğrenince; kendilerinin, durumlar netlik kazanana kadar Diyarbakır’da kalmalarını istedi. Eşi, yanında olmak istediyse de Murat, biraz daha sabır diyerek, onlara sabretmelerini tavsiye etti. Anne ve babasıyla da kısa bir konuşma yaptıktan sonra, telefonu kapattı.

Ev için gerekli alış verişi yaptıktan sonra, eve doğru yola çıktılar. Murat’ın öksürüğü devam ediyordu. Ailesi hiçbir şey anlamasın diye çok çabalamıştı. Ama şimdi durumu hiç iyi değildi. Her beş on adımda bir nefesi kesiliyor, cadde kenarındaki kaldırama kendisini bırakıyordu. Bu durum Ali’nin endişelenmesine sebep oluyordu. Ali:

–“Burada oturmanın riskli olduğunu biliyorsun; o yüzden kalk, henüz birilerinin dikkatini çekmemişken buradan gidelim.” dedi. Murat:

–“Yürüyemiyorum, nefesim kesiliyor. Burada biraz oturup dinleneyim, yoksa adım bile atacak durumda değilim.” dedi.

Ali, Murat’ın durumunu pek anlamasa da, onun için endişeleniyordu. Murat, biraz dinlendikten sonra, kalkıp yürümeye çalıştı. Daha birkaç adım atmıştı ki, nefesi tekrar kesildiği için, yine kaldırım üzerinde oturup dinlenmeye çalıştı. Bu durum, Ali’yi daha çok endişelendiriyordu. Murat’ın soğuk aldığını tahmin ediyordu. Soğuk algınlığının bu kadar ağır olmasına şaşırmıştı. Şaşıran yalnız o değildi. Murat, Adana’da kaldığı evin soğuk olması nedeniyle, kendisinin soğuk almış olduğunu, hatta bu soğuk algınlığının “Zatüreye” dönüşmüş olabileceğini düşünüyordu.

Şu anda bir tek adım atacak halde bile değildi. Yeterince paraları olmadığı için, taksi tutacak durumda da değildiler. Minibüs durağına kadar yürümeleri gerekiyordu. Ama Murat’ın hastalığı, onun yürümesine engel oluyordu. Beş dakikalık yolu, neredeyse bir saatte yürümüşlerdi. Eve vardıklarında, Murat’ın durumu daha bir kötüleşti. Yürümek için kendisini çok zorlamıştı. Murat’ın hastalığına iyi gelir diye, Ali, ıhlamur hazırladı. Murat’ın, ıhlamurun ardından yatağına girip terlemesini istedi. Murat, içtiği ıhlamurla biraz rahatlasa da, hastalığı devam ediyordu. Sabah daha yoğun öksürmeye başlamıştı. Bu durumda ne yapacaklarını bilemiyorlardı.

Hastaneye gitmek için paraları yoktu. Hem, hastane riskliydi. Bunun yerine, soğuk algınlığı için bildik bitkilerden hazırlanan çaylarla idare ediyorlardı. Aradan üç gün geçmesine rağmen Murat’ın durumunda bir iyileşme olmamıştı. Ali, bu işin üstesinden gelemeyince, abisinin evinden hanımını getirdi. Ali’nin eşi, evin temizliği ve yemeklerini yapmaya koyuldu. Murat için hazırladığı bitkisel çaylar da fayda vermeyince, Ali mecburen eczaneye gidip soğuk algınlığı için öksürük şurubu aldı.

Murat, kullandığı öksürük şurubunun da fayda vermediğini ve durumun daha kötüye gittiğini fark edip, durumunu Ali’ye anlattı. Bu durumda hastaneye gitmekten başka seçenekleri kalmamıştı. Hastaneye gitmek için paraya ihtiyaçları vardı. Ali, abisinden borç almayı önerdiyse de, Murat bunu kabul etmedi. Ablasının telefon numarasını Ali’ye verip, onu aramasını istedi.

Murat’ın ailesinden, Ali’yi tanımayan yok gibiydi. Ali’ye güveniyorlardı. Sürekli Murat’la birlikte olduğunu bildiklerinden ailenin gönlü rahattı. Ali, Murat’ın istediği gibi, telefonla, ablasını aradı. Birkaç gün içinde ablasının gönderdiği para, ellerinde olmuştu.  Hastane yerine, uygun gördükleri sağlık kabinine gittiler. Murat’ın giriş kaydını yaptırdıktan sonra, salonda, sıralarını beklemeye başladılar.

Bu yazıya tepkini ver!

Benzer Bloglar