41.84
  
48.67
  
0.00
  
97.47

MURAT'IM-7.BÖLÜM

MURAT'IM-7.BÖLÜM

  7. BÖLÜM

Okulların tatil olmasıyla birlikte, babasının iş yerinde kendisine yardımcı olacağına söz vermişti Murat. Bu yüzden babası, okulların açık olduğu zamanlarda oğlunun üzerine gitmemiş, iş yerinde kedisine yardımcı olması yerine, hizmetlerine devam etmesine ses çıkarmamıştı.

Murat, babasına verdiği sözü yerine getirmek için her sabah erkenden kalkıp iş yerini kendisi açıp, babasının gelmesini bekliyordu. Bu duruma en çok, rahat ettiği için, babası seviniyordu. Akşam vakitleri cami derslerini ihmal etmediği gibi, her hafta arkadaşlarıyla yaptığı özel derslere de devam ediyordu.

Okulların tatil olmasının ardından iki hafta geçmişti. Cemaatten, her camide ikindi vakti Kur’an–ı Kerim derslerinin yapılmasını istedi. Herkes, üzerine düşeni yapmak için çalışmalara başladı. Sümer cami ise, henüz bu konuda bir gelişme gösterememişti.

Şahin, ikindi dersleri için uygun birini bulmakta zorluk çekiyordu. İkindi derslerinin amacı, çocukları camiye alıştırmaktı. Bu yüzden, çocuklarla iyi geçinen biri olmasını arzu ediyordu. Kendisinin, Cemaatin başka alanlarında hizmetleri olduğu için, bunu başka birinin yapmasını istiyordu. Ama buna en uygun kişinin kim olabileceğini düşündü.

Camide bu hizmeti yapabilecek birkaç kişi vardı. Ali, ilk olarak aklına gelen kişiydi. Ali’yi görmeye gittiğinde, Ali’nin çalıştığını öğrendi. Ali’nin ailesinin maddi durumu pekiyi olmadığı için, ailesine katkı sağlamak amacıyla, yaz tatilinde çalışmaya başlamıştı. Ali’nin bu durumunu gördükten sonra, başka birini düşündü.

Şahin’in aklına ilk olarak Murat gelmişti. Murat’ın çocuklarla da arası iyiydi. Buna rağmen Murat’ın yaz tatilinde babasına yardımcı olmaya söz verdiğini bildiği için, Murat dışında birini arıyordu.

Şahin, Ali’den sonra Yusuf’u düşündü. Yusuf’un yapı itibariyle mizacı biraz sertti ama bu işi yapmak için elinde başka alternatif yoktu. Şahin, Yusuf’u görmek için babasına ait olan manifaturacı dükkânına gitti. Yusuf’u müşterileriyle ilgilenirken buldu. Müşterilerin gitmesinin ardından Şahin, Yusuf’un hal hatırını sorduktan sonra:

–“Yusuf, senden bir şey rica etmek için buraya geldim. Eğer müsaitsen senden ikindi vakti camide çocuklara Kur’an dersi vermeni istiyorum.” Dedi. Yusuf:

–“Abi, beni düşündüğün için Allah razı olsun. Ama şu anda babam yeni mallar almak için İstanbul’a gitmiş. Buraya benden başka bakacak kimse de yok. Eğer babam burada olsaydı bunu severek yapardım.” Dedi.

–“Baban ne zaman gelir İstanbul’dan?”

–“Batıdaki akrabaları ziyaret ettikten sonra İstanbul’a gidecek, orada işlerini bitirip dönmesi, nereden bakarsan bir ayı bulur.”

Şahin, Yusuf’un samimiyetini biliyordu. Ama bir ay bekleyemezdi. Bir an önce çalışmaların başlatılmasını, çocukların ihmal edilmemesini bildirmişti Cemaat.

Şahin mecbur kaldığından, Murat’a uğramak zorunda kaldı. Murat’ı, babasının yanında bulunca, oturup onlarla birlikte bir çay işti. Babası, Murat’ın bu arkadaşıyla daha önce evlerine geldiğinde tanışmıştı. Şahin, Murat’ın babasının ısrarı üzerine çay teklifini geri çeviremedi. Çayın ardından, Murat’la biraz konuşmak için müsaade istedi. Babasının müsaade etmesiyle, Şahin ile Murat birlikte dükkândan çıktılar. Şahin biraz mahcup bir şekilde:

–“Senden bir ricam olacak. Biliyorsun, Cemaat ikindi vakti camide Kur’an dersi verilmesini istiyor. Diğer camiler bu derslere başlayalı bir hafta olmasına rağmen, bizim camide henüz ikindi derslerini başlatamadık. Bunun için uygun birini bulmak için birkaç arkadaşa teklif ettim, ama onların geçerli mazeretleri olduğu için, bunu yapamayacaklarını söylediler. Ben de mecburen sana geldim. Ne dersin,  ikindi derslerini verebilin misin?” Murat:

–“Abi biliyorsun okul döneminde babama, yaz tatilinde kendisine yardımcı olmak için söz verdiğim için, o da bana hizmetlerimde karışmadı. Şimdi bunu ona nasıl açıklarım?” Dedi.

–“Babana söz verdiğini biliyorum. Ama başka seçeneğimiz yok. Bu yüzden eğer müsaaden olursa babanla ben konuşup, durumu ona açık bir şekilde anlatayım. Eğer rızası olursa derslere başlarsın, yok eğer rızası olmazsa yapacak bir şey yok.”

–“Peki, abi sen nasıl uygun görürsen.”

Şahin, Murat’la birlikte dükkâna geri döndü. Babasına:

–“Hacı amca eğer müsaaden olursa, Murat’ın bundan sonra ikindi vakti camide çocuklara Kur’an dersi vermesini istiyoruz. Ama size yaz tatilinde yardımcı olmak için söz verdiğinden bu konuda sizin izniniz olmadan böyle bir şey yapamayacağını söyledi. Siz ne dersiniz?” Dedikten sonra, Hacı amcanın kararının olumlu olması içinde dua ediyordu.

–“Murat’tan başka bu işi yapacak kimse yok mu? Onlar yapamaz mı?” Dedi. Şahin:

–“Hacı amca! İkindi derslerindeki amacımız, çocukların yaz tatilinde Kur’an dersi almalarını sağlamak. Bu yüzden, bu dersi verecek kişinin çocuklarla iyi anlaşan biri olması gerekir. Maşallah Murat’ın da çocuklarla arası çok iyidir. Çocuklar onu seviyorlar. Bu yüzden en uygun kişinin Murat olacağını düşünüyoruz.”

Babası, oğlu hakkında bu övgüleri duyunca, Allah’a şükretti. Çocuklarının İslam’a hizmetkâr olmalarından gurur duyduğu kadar, okulda gösterdikleri başarıdan o kadar gurur duymuyordu.

–“Peki oğlum, madem Kur’an dersi verecek ne yapalım. Allah’ın kitabını öğretmekten daha güzel ne olabilir?”

Şahin, Murat’ın babasından izin aldıktan sonra, bu sorunun hallolmasından duyduğu memnuniyetini göstermek için, Murat’ın babasının elini öpüp, oradan, Murat’la birlikte ayrıldı.

Şahin, Murat’a bundan sonra ne yapacağını anlattıktan sonra:

–“Sana yardımcı olması için Ali’yle konuşup, boş zamanlarında sana yardıma gelmesini isteyeceğim.” Dedikten sonra, Murat’la ikindi dersi için camiye gitti.

Kısa süre sonra, Sümer cami, ikindi vaktinde çocukların cıvıltılarıyla dolmuştu. Ellerine aldıkları Elifbalarıyla, her ikindi vakti camiye koşan çocukların neşesine diyecek yoktu. Çocukların ilgi ve alakasıyla, onlara yetişmekte sıkıntı çeken Murat, bu durumda kendisine yardımcı olacak birisini daha görevlendirmesini Şahin’den istediğinde, Şahin bu duruma sevinse de, bu konuda Murat’a yardımcı olacak birisini bulmak için arkadaşları kafasından geçirip Murat’a yardımcı olabilecekleri düşünmeye çalıştı. Onların içinde belki tek uygun kişi Ali’ydi. Ama Ali’nin ailesinin maddi durumunu düşününce, bu fikrinden vazgeçiyordu. Ali dışında hangi arkadaşını düşündüyse, durumları Ali’nin durumundan daha öncelikliydi. Murat’ın çocuklara tek başına yetişemeyeceğini de bildiğinden, mecburen Ali’den, Murat’a yardımcı olmasını istedi.

Ali, durumu bir kez daha hatırlattı Şahin’e. Durumunu bildiğini belirten Şahin, bu fedakârlığı yapmasını istiyordu. Ali, durumun önemini anladığından, bu işi yapacağını söyledi. İş yerinden, her ikindi vakti izin almak için ısrarcı olacağını Şahin’e söyleyince, Şahin buna sevinmişti.

Ali, zorlansa da, patronundan izin almayı başarmıştı. Bundan böyle her ikindi vakti Murat’la birlikte, ikindi dersleri vermeye başladı. Allah’ın yardımı ve bereketiyle, diğer camilerden sonra derse başlamalarına rağmen, Sümer camisinin çocuk sayısı elliyi bulmuştu. Bu, çok güzel bir gelişmeydi. Bir ikindi vakti, Murat ile Ali, çocuklara derslerini anlattıkları bir vakitte, Murat’ın babasının camiye girmesiyle iki arkadaş şaşırmışlardı.

Babası, oğlunun nasıl ders verdiğini ve çocuklarla arasının nasıl olduğunu merak ettiğinden, Murat’a haber vermeden ve Murat’ın küçük kardeşini dükkânın başına bırakarak Sümer camisine gelmişti. Gördükleri, tam da Şahin’in kendisine anlattığı gibiydi. Etrafını saran çocuklar “Hocam, Hocam” diye kendileriyle ilgilenmesi için Hocalarını çekiştiriyorlardı. Babası bu manzara karşında duygulanmıştı. Murat’ın, küçükken, kendisini aynı şekilde çekiştirdiğini hatırlamıştı.

Murat ile Ali, yaz tatili boyunca birlikte çalışmanın semeresinin yanı sıra, birlikte güzel bir uyum sağladıklarının farkına vardılar. Aralarında gelişen dostluk daha bir pekişmişti. Bu dostluklarını daha da ilerletmek için, boş zamanlarında bir araya gelmeye çalışıyorlardı. Ali’nin bir de avantajı, ikindi derslerinde Murat’la ders verdiği zaman, Murat’ın babasının oğlu gibi çocuklarla ilgilenen bu genci daha bir sevmiş olmasıydı. Bu yüzden Ali ne zaman Murat’la buluşmak için eve veya iş yerine gelse, ona hürmet ediyordu. Murat, babasının Ali’ye bu kadar sıcak davranmasının hikmetini bilmese de, bu duruma seviniyordu.

Bu yazıya tepkini ver!

Benzer Bloglar